ÇEİS, çimentonun inşaat projelerindeki kullanım alanlarına, şekline ve maliyetine ilişkin ön yargıları yıkmak, çimentonun estetik ve yenilikçi kullanımını teşvik etmek ve çimentonun yapılarda yenilikçi kullanımı arttıkça yaratacağı maliyet avantajını ortaya koymak için ulusal bir proje yarışması düzenlemektedir.
Yarışma, öğrenci ve profesyonel olmak üzere iki ayrı kategoride düzenlenmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti (TC) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı olan, mühendislik ve tasarım alanlarında faaliyet gösteren profesyonellere ve TC ve KKTC hukukuna uygun kurulmuş üniversitelerin mühendislik ve mimarlık bölümlerinde okuyan öğrencilere hitap eder.
Her sene farklı bir temayla düzenlenecek olan yarışmanın ilk teması "Kamusal Alanda Yenilikçi Adımlar" olarak belirlenmiştir.
Kamusal Alanda Yenilikçi Adımlar
Beton ya da ona benzeyen yapı malzemeleri insan uygarlığının hep gündeminde oldu. Amaç kireç ya da volkan külünden oluşan tozu, su ve başka malzemelerle karıştırıp katılaştığında taş kadar mukavim bir malzeme elde etmekti. Endüstri Devrimi sonrası beton ve demir birleştiğinde sağladığı strüktürel, zamansal ve mekânsal imkanlar öyle etkileyiciydi ki çok kısa zamanda tekniğin imkanlarının gücüyle hızlıca yaygınlaştı ve büyümek isteyen kentlerin inşasını mümkün kılan, yüzyılın en yaygın kullanılan yapı malzemesi oldu. Bu eşik yapısal bir devrimdi!
Betonarme yapım şeklinin son 150 yılda uygarlık tarihini televizyon, otomobil ve bilgisayar kadar değiştirip dönüştürdüğünü söylemek hiç de abartılı olmaz. Çimentonun, kum, agrega ve farklı kimyasallarla pratik bir şekilde birleştirilerek sıvı halde, demirle örülmüş kalıpların içine dökülmesi sureti ile elde edilen ‘sıvı taş’ tereddütsüz mucize bir yapı malzemesi. Peki bu kadar çok kullanılmış, bulunduğumuz coğrafyada neredeyse tüm yapılı çevreyi kuran bu yapı malzemesini, sınırlarını, imkanlarını ne kadar tanıyor ve kullanıyoruz? Yeni araştırmalar ile farkına varılan yeni üretim/uygulama hallerini ne kadar biliyoruz? Konvansiyonel üretim/kalıplama/karışım oluşturma biçimlerinden farklı kullanımlarını neden araştırmıyor, ulaşılabilir olmanın avantajını “alternatif” olanı üretmek için kullanmayı neden denemiyoruz?
Yarışmacılardan bu soruların çağrışımlarını akılda tutarak, müşterek kullandığımız alanlarda yer alacak, bir yönü ile ortak kullanım senaryolarına (sergi-konser-atölye-etkinlik…) imkan veren, bir diğer yönü ile betonun konvansiyonel kullanımlarına alternatif hallerini gösterme/tanıtma amacına yönelik bir pavyon tasarlamalarını istiyoruz.
Yarışmacılardan istenen, çimento ve betonun ana taşıyıcı malzeme olduğu ve bu üç ayrı başlığı karşılayan-onlarla ilişkilenen kamusal bir müdahale önerisi tasarımıdır. Pavyonun tasarımının farklı kentsel mekanlara uyum sağlayabilecek, kendisini ve çevresini dönüştürme gücüne sahip, dolayısı ile rekreatif potansiyelinin düşünülmüş olması beklenmektedir.
Müştereklik/Kamusallık
Sadece ortak kullanıma referans vermesi bağlamında değil pavyonun yerleşeceği alanın seçilmesi de bu başlıkla ilgilidir. Yarışmacılar pavyonun programını oluştururken, kentsel alanda farklı kapsamlarda kamusal ilişkiler kuracak programlar ve hedefler belirleyebilirler. Programın çok daha tanıdık sergi, konser, atölye, sinema gösterimi gibi ortak kullanımları olması hedeflenebileceği gibi rekreatif ya da pavyonun kendisinin beton kullanımı bağlamında önerdiği alternatif var oluşun yeni kamusallıklar üretmesine izin vermesi de amaçlanabilir. İşlevlerin en azından bir kısmının farklı iklim koşullarında da yapılabilir olması önemsenmelidir.
Pavyonun yerleşeceği alanın seçimi yarışmacıya bırakılmıştır. Alanın seçiminde pavyonun yaratacağı etki ve kamusallık konularının önemsenmesi istenmektedir.
Adaptif Olma/Uyarlanabilir Olma
Uyarlanabilirlik hem program, hem müşterek hallerin kendisi hem de bağlamsal çerçeve için önemlidir. Önerilecek kamusal/müşterek alan çözüm ya da karakterinin tek defaya mahsus bir önerme olmasındansa farklı kentsel durumlara adapte olma, uyarlanabilme olasılığının olması tercih sebebidir. Bu çerçevede yarışmacılardan önermenin belirlenen kamusal karakter ve programlar çerçevesinde değişen bağlamlarda nasıl çalıştığını sınaması beklenir. Uyarlanabilirlik aynı zamanda farklı kentsel durumları/programları birbirine bağlama/dönüştürme/dikme olarak da okunabilir.
Taşınabilirlik/Mobilite
Önerilecek pavyonun, bir yerden başka yere taşınması, sökülmesi ve yeniden uyarlanabilir şekilde kurulması beklenmektedir. Tasarlanacak kamusal karakterin, kullanım anı/süresi kadar sökülme ve tekrar kurulma prosedürlerinin de tasarlanması ve sürecin bir parçası olarak ele alınması önemlidir. Pavyonun geri ya da ileri dönüşüm tekniklerinin veya birgün tamamen yok olması durumunun senaryonun bir parçası olarak ele alınması olumlu bulunacaktır.